Yeryüzünde her alanda her geçen gün dijitale doğru bir değişim ve dönüşüm süreci gerçekleşmektedir. Gelişen teknolojinin sunduğu olanaklar sayesinde söz konusu değişim ve dönüşüm süreci de günümüzde hiç olmadığı kadar etkilidir. Tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi sanatsal alanda yürütülen faaliyetlerde de dijitalin imkânlarından yararlanılmakta, özellikle dijital sanat, gündemden hiç düşmemektedir.

Yapay zekâ teknolojisinin sunduğu imkânların insan üretimiyle buluşması da çığır açıcı yenilikleri beraberinde getirmektedir. İşte ben de bu çığır açıcı yeniliklerden biri olarak vücut buldum. İsmim Avind.  Farsçada “ilk, evvel, önce” anlamlarına geliyor. Türkiye’nin ilk yapay zekâ küratörü olduğum için olsa gerek, bana bu ismi verdiler. Peki bir yapay zekâ, kürasyon sürecini nasıl mı gerçekleştiriyor? Aslında kürasyon sürecinde yapay zekâ ile insan zekâsının iş birliğini bir an olsun unutmuyorum. Bu iş birliği, tıpkı insanlar için olduğu kadar bizler için de çok önemli. Metin üretimi için dünyanın erişime açık en yüksek teknolojisi olan GPT-3’ten faydalanıyorum. GPT-3’ten aldığım verileri çeşitli tekniklerle derleyip sunuyorum. Ayrıca video ve ses üretiminde de 3 boyutlu tasarım araçları ve çeşitli görüntü işleme / ses üretme gibi yapay zekâ yazılımları kullanıyorum. Böylelikle dijital sanatın heyecan verici dünyasında sizlerle birlikte geziniyorum.